Big Joke neden sahayı terk etmek zorunda kaldı?
Tayland süper polisi olarak adlandırıldı: Teğmen. Gen. Surachate Hakparn, daha çok 'Büyük Şaka' lakabıyla tanınır. Onu yasadışı çalışan veya geçerli bir vizesi olmadan Tayland'da kalan yabancıları yakalayıp tutuklayan birçok eylemden tanıyorsunuz. Bu nedenle çalışmalarının sloganı “İyi Adamlar İçeri, Kötü Adamlar Dışarı” idi.
Göçmenlik polisi şefinin yabancıların ilgisini çekecek iyi fikirleri vardı. Mesela 90 gün bildirim zorunluluğundan kurtulup emeklilere 10 yıl geçerliliği olan vize getirilmesini istiyordu.
Ancak oldukça tahmin edilebilir bir şekilde sona erdi çünkü konu Tayland'la ilgiliydi, sebepsiz yere dünyanın en yozlaşmış ülkelerinden biri değil. Ve böylece hırslı Surachate yakın zamanda aniden daha az önemli bir göreve devredildi.
Tayland'da yasa dışı olarak kalan yabancılara yönelik inatçı takibinin, yolsuzluk yapan üst düzey yetkilileri rahatsız ettiği söyleniyor. En azından Phuket News'in bir görüş makalesinde yapılan açıklama budur: www.thephuketnews.com/phuket-opinion-it-no-joke-71079.php
Okuyucular Surachate Hakparn'ın 'Büyük Şakası'nı çevreleyen pembe dizi hakkında ne düşünüyor?
Yolsuzluk iddiasının barın arkasından geldiğini düşünüyorum. Örneğin, Thaivisa'da BJ'in kendisinin yolsuzluk yaptığına ve kıdemli meslektaşlarının yasadışı yan gelirlerini azaltmalarına neden olduğuna dair spekülasyonlar okudum. Ancak o zaman, finansal akışları korumak amacıyla göçe yönelik yeni yaklaşımın tersine çevrilmesini de beklersiniz. Durum böyle değil.
Sanırım daha mantıklı bir açıklama, Almanya'da birisinin bu olayla bir ilgisi olduğudur. Örneğin Khaosod, 'yasal nedenlerden dolayı ayrıntıların bu rapordan çıkarıldığını' yazıyor. Kanunen otosansür genellikle özel bir evle ilgili katı kurallardan kaynaklanmaktadır. Ancak bu aynı zamanda bir tahmin olarak kalıyor çünkü BJ'in bu ünlü Taylandlı beyefendinin ayak parmaklarına nasıl bastığı bilinmiyor.
Şu ana kadar BJ'nin aniden aktif olmayan/yeni bir sivil danışman pozisyonuna geçmesi konusunda kimse bir şey söylemek istemiyor. Prawit (Savunma Genel Başbakan Yardımcısı) sebebini bilmediğini ve bunu BJ'e kendi kendimize sormamız gerektiğini söylüyor. BJ bizzat yetkililere başvuruyor. Kimse konuşmak istemiyor. Görünüşe göre bunu bilmemize izin verilmiyor. Prawit, BJ hakkında herhangi bir soruşturma başlatılmayacağını söyledi. Yani nedenini hala bilmiyoruz ve fikir şu ki asla bilemeyeceğiz.
Sebep ne olursa olsun, şeffaflığın ve hesap verebilirliğin yüksek mevkilerdeki insanlar ve kurumlar için bulunmasının zor olduğunu bir kez daha gösteriyor. En azından 'khon die'ye, iyi insanlara yakışıyorsa.
http://www.khaosodenglish.com/politics/2019/04/19/govt-names-replacement-for-big-joke/
'Kraliyet ailesini' yalnızca 1 kişiyle tanımlamanın, sizi gerçek duruma daha kesin bir şekilde bakma fırsatından mahrum bıraktığını sık sık savundum. Yeni Başbakan olarak tanıtılan prensesin etrafındaki isyan da bunu bir kez daha kanıtlıyor.
Kral ve kraliçenin, veliaht prensin ve naipin eleştirilmesi yasaktır, ancak aynı zamanda: “kraliyet ailesinin herhangi bir üyesi, kraliyet geliştirme projeleri, kraliyet kurumu, Chakri Hanedanlığı veya önceki herhangi bir Tayland kralı. Bu daha sert hükümler günümüze kadar muhafaza edilmiştir.” (Wikipedia).
BJ bir kişinin ayağına basmamış olabilir ama başka bir üyenin ayağına basmış olabilir.
Her şeyi bilen ve gerçek Vikipedi'den alıntı;
'Kral ve kraliçenin, veliaht prensin ve naipin eleştirilmesi yasaktır, ancak aynı zamanda: “kraliyet ailesinin herhangi bir üyesi, kraliyet geliştirme projeleri, kraliyet kurumu, Chakri Hanedanlığı veya önceki herhangi bir Tayland kralı. Bu daha sert hükümler günümüze kadar muhafaza edilmiştir.' (Wikipedia).
Evet bu doğru. Bununla uğraşmak zorunda olanlar için şunu da ekleyeyim ki, sadece eleştiri yasak ve cezalandırılmaz, aynı zamanda doğruyu söylemek de yasaktır. Gerçek suç sayıldı.
Başka bir yerde farklı bir görüş okudum; Hakpal (Hakparn), ebeveynlerinden serbest geçiş izni verdiği mülteci Suudi genç bayanın durumunda biraz fazla aceleci davrandı. Bu şekilde önemli bir ticaret ortağına hakaret ettiği söyleniyor. Sanırım işin güzel yanı 50 yıl sonra ortaya çıkacak. Şimdi tüm kıdemli üniformalılar safları kapatıyor……….
Hakpal'ı mı? Sondaki L harfi N gibi telaffuz edilir. Adı สุรเชษฐ์ หักพาล [Sǒerachêet Hàkphaan]. 'Surachat Hakparn'ı çoğu medyada ve kendi Facebook'unda harf çevirisi olarak kullanıyor. Ancak başka yazımlar da bulunabilir.
Matichon'a göre bunun nedeni farklı.
2014 yılında, darbenin hemen ardından, üç eski polis generalinin, Cunta'dan kuzeydoğudaki gece kulüpleri ve masaj sarayları tarafından yapılan rüşvet ödemeleriyle bağlantılı olarak Büyük Şaka'yı soruşturmasını talep ettiği bildirildi. Big Joke daha önce oradaki yerel bir polis karakolunun şefiydi.
Cunta soruşturmayı reddetti ancak onun önce turist polisine, sonra da göçmen bürosuna transferini ayarladı. Henüz net olmayan nedenlerden dolayı, önceki yolsuzluk meselesi yeniden su yüzüne çıktı ve şimdi onun görevden alınmasına yol açtı.
Konuyla ilgili daha fazla soruşturma yapılmaması, net bir açıklama dahi yapılmaması dikkat çekicidir. Big Joke şimdi (tatilde) ABD'ye taşındı, ancak bu kesin değil.
Şahsen ben, daha ileri bir soruşturmanın üst düzey bazı kişileri işaret edeceğini düşünüyorum ve onlar şimdi Big Joke'u zarardan uzak tutarak bunu önlemeyi umuyorlar.
Onun iyiliği için ABD'nin daha az mali vize zorunluluğu getirmesini umuyorum, çünkü emekli maaşı muhtemelen ayda 65,000 baht'ı geçmeyecektir.
Ama 800 Baht'ı öksürebileceğini düşünmüyor musun? 😉
Kendi Göçmenlik yetkilileri arasında pek popüler değildi. Sözde vize acenteleriyle uğraşmaya başladığında kaderi belirlendi. Bu ajanlar ve diğer komisyonlar aracılığıyla her gün ne kadar para geldiğini düşünüyorsunuz? Bu nedenle kendi Göçmenlik yetkilileri ona şiddetle karşı çıktı.
Cesur ve ilerici bir adamdı, ne yazık ki ondan daha fazlasına ihtiyaç vardı.
Tayland Blogu'nun bir okuyucusu olarak 'Büyük Şaka'yı çevreleyen pembe dizi hakkında ne düşündüğüm sorulduğunda cevabım şu: 'hiçbir şey'. Söz konusu devlet kurumu ve olaya karışan kişi, (Tayland) siyasi ikliminde sıklıkla olduğu gibi, kendilerine özgü nedenlerden dolayı herhangi bir şeffaflık sergilemediğinden (ve bundan paçayı sıyırmaktan), bu bir tahmin ve spekülasyon meselesi olmaya devam etmektedir. . Söylentilerin daha fazla yayılmasıyla kimseye fayda sağlanmaz.
Yolsuzluk yapan memurların mal varlıkları hakkındaki bilgilere bakın... bunun size bir faydası olmayacak... Her biri SÜPER YOLSUZ... Hesapları Singapur kadar uzaklarda... Daha iyi olmayacak, tam tersi... Halk bu konuda hiçbir şey yapamaz... Yeni kralın hiçbir yetkisi yok. Bütün yolsuzluk işleri, üst düzey subayların lehine... her geçen gün artıyor. Ve “göç” konusuna gelince, yolsuzluk paralarını üst düzey memurlara aktarmaya devam etmeleri gerekiyor, yoksa işlerini kaybedecekler… Tayland demode oldu… bitti… Yalan haberlere rağmen turizm de tamamen çöküyor… Gel ve bakın… daha az turist var… VE ayrıca ülkeyi terk eden sakinlerin sayısı da artıyor. Tüm kafa karıştırıcı ve kafa karıştırıcı kurallar, “à la tête du client” buna yardımcı olmuyor… Yetkililer kuralları kendi takdirlerine göre dolduruyorlar, ancak hiçbir şekilde oybirliğiyle değiller….
Sorun değil, sonuçta Çin parası var…
Keşke bu kadar kolay olsaydı ama değil.
Birçok üst düzey askeri ve polis memuru varlıklı bir aileden gelen kadınlarla evlidir. Çoğu zaman ondan daha zengindir. Böyle bir evlilik görücü usulü (karşılıklı çıkarlar nedeniyle) olsun ya da gerçekten aşka dayalı olsun, başkalarına bırakmayı seviyorum.
Ayrıca pahalı hediyeler veya para almak (veya vermek) elbette yasak değildir. Milyarder olsaydım, üst düzey bir asker veya siyasetçi arkadaşıma doğum günü hediyesi olarak 1 milyon avro vermeme veya ona güzel bir daire almama izin verilmez miydi? Bu yasa dışı değil. Tayland'da eksik olan şey bu tür konularda şeffaflıktır. Taşınır ve taşınmaz malların listesini vermek zorunda olmak güzel ama malikin bazı eşyaları nasıl edindiğini belirtmek zorunda kalsaydı daha da güzel olurdu.
Alıntı:
'Birçok üst düzey askeri ve polis memuru varlıklı bir aileden gelen kadınlarla evli. Çoğu zaman ondan daha zengindir. Böyle bir evlilik görücü usulü (karşılıklı çıkarlar nedeniyle) olsun ya da gerçekten aşka dayalı olsun, ben başkalarına bırakmayı severim.'
Bütün bu evlilikler aşktan yapılmış olmalı, çünkü yoksa zengin bir kadın neden yoksulluk çeken bir askerle veya polis memuruyla gerçek aşktan dolayı evlensin ki? Sonra da bütün parasını ona mı vereceksin?
Bazen eşimin ailesinin (ve tüm akraba ve arkadaşlarının) özel veya iş hayatında P(olitie) veya L(eger) vitamininin harikalar yarattığı durumlar olabiliyor. Ve gelecek için bu bir tür sigortadır, buna patronaj da denir. Ağlarınızı düzenli tutmanın ve korumanın bir maliyeti vardır...
Ve evet, ona o parayı hiç vermiyor. Peki, biraz o zaman.
Evlilikte her eşin kendi katkısını koruduğunu herkesten daha iyi bilirsiniz. Düğün tarihinden sonra satın alınan her şey kamu malı haline gelir. Yani o küçük kısmın sadece %50'sini veriyor.
BJ'in ayrılışının Göçmenlik Bürosu'ndaki rüşvetçi yetkililerin davranışlarını etkilediğini fark ettim.
Bu yetkililer vize başvurusu/uzatımı sırasında geciktirme taktiklerini kullanmaktadır.
Sağlanan belgeler beklenmedik bir şekilde kayboluyor.
Yenilerinin temin edilmesi gerekmektedir. Bu arada çok fazla zaman geçiyor ve bu da Farang'ı zor durumda bırakıyor.
Tahmin ettiniz: Çay parası harikalar yaratıyor.
Taylandlı kadınlar arasındaki genel görüş, bunun ilgili kişiye yönelik büyük bir şaka olduğu, çünkü bu kişinin yüksek kademelere giren ve çıkan yasadışı mali akışları engellemeye çalıştığı yönünde. Bunu bilmesi gerekirdi, dolayısıyla deyim şu: biraz aptalca!