'Yaşanacak en iyi şehir Zürih, Bangkok'un puanı kötü'

Bangkok özellikle turist dostu değil.
Düne kadar oradaydım ve Bangkok'ta kalmam kısmen hayal kırıklığı yarattı.
Otel odaları da son 2 yılda ciddi oranda arttı.
Sukhumvit civarından Tayland menşeli bir bira alırsanız yaklaşık 130 TB + servis ücreti ödersiniz. Daha az lezzetli bir bira için Belçika'dakinden %50 daha pahalı olduğu göz önüne alındığında gerçekten ucuz denemez. Bangkok'un dışına çıkın ve aynı biranın yarısını ödersiniz.
Yiyecekler de açıkça pahalı hale geldi ve normal bir restoranda bir yemeğin fiyatı hızla 600 ila 700 TB civarında.
Havaalanında bir bira (160 Tb) ve küçük bir tabak (400 Tb) fiyatları karşısında şok olacaksınız.
Kendileri için işi gittikçe zorlaştırıyorlar.

Bir turist olarak Bangkok'ta birkaç günlüğüne sorun yok ama orada yaşamak bana bir kabus gibi geliyor.
Küçükken şehirler benim için yeterince büyük olamazdı ama artık bu büyümenin yaşanabilir kalması için sınırlarının olduğunu deneyimledim ve anladım.
Araştırmanın sonucu beni şaşırtmadı ve Bangkok sakinlerinin yalnızca üçte birinin memnun olduğunu gösteren başka bir çalışmanın sonuçlarıyla paralellik gösteriyor.
.
http://der-farang.com/de/pages/zwei-drittel-der-bangkoker-mit-leben-nicht-zufrieden
.
2016 Dünya Mutluluk raporu 157 ülkenin mutluluklarını karşılaştırıyor. Tayland 33. sırada yer alıyor. Bu şaşırtıcı değil; komşu ülkeler ve (büyük) bölgedeki diğer ülkeler (Singapur hariç, 22) çok geride kalıyor:
Tayvan 35, Malezya 47, Japonya 53, Güney Kore 58, Hong Kong 75, Endonezya 79, Filipinler 82, Çin 83, Vietnam 96, Laos 102, Bangladeş 110, Hindistan 118, Myanmar 119, Kamboçya 140,

Bu beni şaşırtmadı. Hava kirliliği, gürültü, kötü boyanmış monoton binalar veya şekilsiz yüksek binalar. Bangkok. Yukio Mishima'nın "Şafak Tapınağı"nda anlattığı gibi, bir zamanlar güzel bir şehirdi. Bu, şehri tamamen yaşanmaz hale getiren araba istilasından önceydi. Bu arada Mexico City gibi diğer üçüncü dünya şehirlerinde de aynı şeyi görüyorsunuz. Avrupa, “Batı” demek istemiyorum çünkü Amerikan şehirleri de sermayeye ve arabalara tamamen adapte olmuş, kültürel koruma sanatını anlamış ve çoğu şehirde araba sıkıntısını az çok sınırlamayı başarmış. Az ya da çok, çünkü Güney Avrupa'da. Mesela İtalya da bununla kalmadı. Güzel, ama orada araba sefaleti, güzel şehir merkezlerindeki güzel mimariyle telafi ediliyor. Bangkok'ta durum hiç de böyle değil. Tapınaklar, örneğin Mishima'nın Wat Arun'u ve bazı dini binalar ve saraylar ve bunları Bangkok'ta gördünüz. Ah evet, çok büyük alışveriş merkezleri var. Burada, Amsterdam'da o kadar da büyük değiller. Onları Bangkok'ta tutabilirim.
Bana Amsterdam'ı ver. (Gerekirse Antwerp, güzel şehir)